Almanya’da yetişkinlerin resmi kayıtlarda isim ve cinsiyetlerini değiştirmelerini kolaylaştıran bir yasa parlamentoda kabul edildi.
1 Kasım’da yürürlüğe girecek ‘Kendi Kaderini Tayin Hakkı Yasası’, parlamentoda 251’e karşı 374 oyla kabul edildi. 11 milletvekili çekimser oy kullandı.
Yeni düzenleme kapsamında, belirli durumlarda bir kişinin önceden kayıtlı olan ismini veya cinsiyetini rızası olmadan ifşa edenlere 10 bin euroya kadar para cezası da verilebilecek.
Almanya’da şimdiye kadar cinsiyet kaydı değiştirme işlemi için doktor raporu ve mahkeme onayı gerekiyordu, ancak yeni yasayla bu zorunluluk ortada kalkıyor.
Bundan sonra 18 yaşından büyük kişiler kayıtlarını erkek, kadın ya da Alman yasalarında zaten var olan ‘üçüncü cinsiyet’ şeklinde değiştirebilecek.
Kişiler aynı zamanda cinsiyetleriyle ilgili hiçbir detayın kaydedilmemesini de talep edebilecek.
Başvuru yapmak isteyen 14-18 yaşındakilerin ebeveynlerinin veya yasal vasilerinin onayına ihtiyacı olacak.
14 yaşından küçük çocukların ise başvuru beyanını ebeveyn veya vasilerinin yapması zorunlu olacak.
Bir başvurunun kabul edilmesinden sonraki 12 ay içinde başka bir değişiklik veya geri dönüş yapılamayacak.
Yasa, kadın spor salonları ve soyunma odaları gibi alanları işletenlerin, bu alanlara kimin erişebileceğine karar vermesine olanak sağlayacak.
Tepkiler ne oldu?
Karara ilişkin açıklama yapan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “Trans, interseks (hem erkek hem kadın cinsiyet özelliklerine sahip olarak doğan) ve ikili cinsiyet tanımlamasının dışındaki bireylere, diğer kişilerden hiçbir şey almadan saygı gösteriyoruz. Ülkemizin modernleşmesine bu şekilde yön vermeye devam ediyoruz. Bu, yaşamın gerçeklerini tanımayı ve bunları yasalarla mümkün kılmayı da içeriyor” ifadelerini kullandı.
Yeşiller Partisi’nden trans bir birey olan Nyke Slawik, bunun trans kişilerin kendi kaderlerini tayin edebilecekleri bir topluma doğru atılmış “ilk adım” olduğunu söyledi.
Muhafazakarlar ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD), yeni yasanın kötüye kullanılabileceği uyarılarıyla planlara karşı çıkanlar arasındaydı.
Düzenlemenin gençler üzerindeki etkisi konusunda da endişeler dile getirildi.
Hristiyan Demokrat Partisi’nden (CDU) Mareike Wulf, “Reşit olmayanlar, kendilerine danışılmadan, ileride pişman olabilecekleri bir yol seçebilirler” dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde (HRW) LGBT hakları araştırmacısı Cristian Gonzalez Cabrera, “Almanya, çeşitlilik içeren ve demokratik toplumlarda yeri olmayan, patolojik cinsiyet tanıma gerekliliklerini kaldıran, sayıları giderek artan ülkeler arasına katıldı” dedi ve şöyle devam etti:
“Avrupa’da ve ötesinde popülist siyasetçiler trans haklarını siyasi bir takoz olarak kullanmaya çalışırken, Almanya’nın yeni yasası trans bireylerin var olduğuna ve ayrımcılığa uğramadan tanınmayı ve korunmayı hak ettiklerine dair güçlü bir mesaj veriyor.”